Kayıtlar

Aralık, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

DÜNYA'DA ÇEVRE KORUMACILIĞI

     Çevre korumacılığı fikrinin 18. yüzyılın sonlarında “kırsala geri dönüş çağrısı" ile başladığı söylenebilir. Ancak I. özellikle de II. Dünya Savaşı'ndan sonra savaşın neden olduğu çevre tahribinden dolayı, çevre korunma konusunda daha ciddi adımlar atılmıştır. Bu yüzden çevre konusunda uluslararası konferanslar ve toplantılar düzenlenmiştir. Bunlar: Stockholm BM İnsan ve Çevre Konferansı:       1972 yılında Stockholm'de yapılan bu toplantıya, Türkiye'nin de içinde bulunduğu 113 ülkeden temsilciler katılmıştır. Bu konferans çevre alanında BM düzeyinde uluslararası boyutta yapılan ilk toplantıdır Bu konferans ilk olması yanında, BM'lerin çevre alanında yapabileceği çalışmaların hareket noktası olması bakımından da çok önemlidir. Toplantı sonunda çevrenin uluslar arası boyutta ilk değerlendirmesini yapan bir deklarasyon yayınlanmıştır. Ayrıca çevrenin ekolojik yönden duyarlılığı ve yönetimi konusunda bir dizi ilke kabul edilmiştir. Bu deklarasyonda ö...

TÜRKİYE'DE ÇEVRE EĞİTİMİ

1.       Türkiye’de Çevresel Sorunlar Çevre sorunları bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de en önemli sorunların başında gelmektedir. Çevre sorunlarının temel nedenleri olan hızlı nüfus artışı, kentleşme, sanayileşme ve turizm, Türkiye’nin bir süredir yaşadığı olgulardır. Ayrıca küresel ısınmanın etkileri ülkemizde hissedilmeye başlanmıştır (Yıldız, Sipahioğlu, Yılmaz, 2011). Türkiye OECD ülkeleri arasında en yüksek nüfus artışı oranına sahip ülkedir. Bu nedenle nüfusu besleyebilmek için endüstriyel üretimi artırmak zorundadır.  Bu durum da kentleşmeyi hızlandırmaktadır. Doğanın sunduğu güzellikler ve ekonomik gerçeklerde de turizm etkinliklerini hızla devam edeceğini göstermektedir. Bunların hepsi doğal kaynakların aşırı kullanılmasına neden olmaktadır ve çevre sorunlarına ortaya çıkabilmektedir.  2.       Türkiye Tarihinde Çevre Konusunda Yapılanlar •       Cumhuriyetle birlikte 1930 yılında...

BİR ÇEVRE SORUNU OLARAK: HASTALIK SALGINLARI VE BÖCEK İSTİLASI

HASTALIK SALGINLARI       Bulaşıcı hastalıklar, yaygın olarak görülen biyolojik tehlikelerin başında gelmektedir. Bunlar zararlı mikroorganizmaların (virüs, bakteri, parazit) neden olduğu, canlıların bağışıklık sistemini bozarak salgına dönüşebilen insan, hayvan ve bitki hastalıklardır (Sipahioğlu, Yıldız ve Yılmaz, 2005).           Canlıların büyük düşmanı olan mikropların ve taşıyıcıların (böcek ve diğer hayvanlar) zararları, yalnızca ürettikleri, çaldıkları yerle ve hemen yakın çevresi ile sınırlı değildir. Bunlar bazı doğal olaylara ve insanların çeşitli etkinlikleriyle yayılarak Dünya’nın büyük bölümünde afet boyutunda pandemiklere, ölümlere ve ekonomik kayıplara neden olabilmektedir (Sipahioğlu, Yıldız ve Yılmaz, 2005).  ÖNEMLİ BULAŞICI HASTALIKLAR       Tarih boyunca birçok kez salgınlar yaşanmış, milyonlarca insanın ölümüyle neticelenmiştir. Tıbbın günümüzdeki kadar gelişmemiş ve karantina uygulamalarının...

SEL & TAŞKIN, KURAKLIK ve FIRTINA

Sel / Taşkın      Sel, " çeşitli nedenlerle oluşan su kütlelerinin ya da hızı artan bir akarsuyun, canlı ve cansız çevre ile kültürel çevreye zarar verebilecek derecede akış büyüklüğü oluşturmasıdır ". Sel, doğanın kendi dengesini koruma mekanizması sınırları içinde kaldığı sürece normal bir hidrometeorolojik olaydır. Ancak Dünya’da çok yaygın ve sık olarak görülen bu olay afete dönüşmesi durumunda, çok büyük can ve mal kayıpları görülür. Etkili olduğu yerde doğal ve yapay çevre büyük ölçüde tahrip olur. Büyük sosyal ve ekonomik sorunlar yaşanır.  Görüldükleri yere göre de seller, yamaç selleri, kıyı selleri, dağlık alan selleri, şehir selleri gibi adlarla anılmaktadır.        Sellerin oluşumunu ve boyutunu aşağıdaki etmenler belirler: •          İklim özellikleri •          Jeolojik-jeomorfolojik özellikleri •          ...

BİR ÇEVRE FELAKETİ : TSUNAMİ

Tsunami Nedir ?      Tsunamiler, deniz veya okyanus tabanlarında oluşan tektonik   olaylar veya denize yakın bir yerde meydana gelen tektonik olaylar ile ilişkili olarak ortaya çıkmaktadır. Tsunami sözcüğü, 1896 yılında Japonya’daki “Büyük Meiji Tsunamisi” afetinde yaklaşık 22.000 kişinin ölümüne neden olmasından sonra bütün dünya tarafından sözcük olarak tanınmış ve ortak olarak kullanılmıştır. Tsunamilerin Oluşumu      Deniz veya okyanus diplerinde meydana gelen depremler sırasında suyun dibinde bazı bölümler aniden harekete geçer ve su havzasının hacmi değişir. Büyük su kütlelerinin hareketiyle okyanus üzerinde özel dalgalar oluşur. Bu dalgaların oluşumuyla birlikte sular önce kıyılardan geri çekilir, sonra yeniden karaya doğru ilerler.   Tsunamilerin Özellikleri Tsunamiler genellikle ilk oluştuklarında tek bir dalgadır. Kısa süre içerisinde dört veya beş dalgaya bölünerek kıyılara doğru hareket ederler. En önde giden dalga ...

BİR ÇEVRE SORUNU OLARAK: KÜTLE HAREKETLERİ

Kütle hareketi , yamaç dengesinin bozulmasıyla arazinin bir bölümünün, yer çekiminin etkisiyle yamaç aşağı ve yamacın şekline göre yaptığı yavaş veya hızlı yer değiştirme hareketidir. Gerçekleşen bu hareket, hızları ve oluşturdukları yere göre, büyük can ve mal kayıplarına yol açan afetler olabilmektedir. Heyelanlar, bazı kaynaklarda kütle hareketlerinin içindeki önemi, özellikleri ve doğurduğu sonuçlar bakımından ayrı bir başlık altında değerlendirilirken, bazı kaynaklarda da kütle hareketlerinin tümü heyelanlar başlığı altında değerlendirilmektedir. Heyelanların kütle hareketleri içinde ayrı bir yeri vardır. Dünyanın birçok yerinde görülmesi, ani olarak gelişmesi, büyük can ve mal kayıplarına yol açması, topografyada büyük değişikler gerçekleştirmesi ve başladıkları andan itibaren önlenememesi bu durumun nedenlerini oluşturmaktadır. Kütle Hareketinin Oluşumu Kütle hareketleri genel olarak jeolojik-jeomorfolojik ve klimatolojik-meteorolojik etkenler ile çeşitli insan faaliyetl...