DOĞAL TEHLİKELERDEN KAYNAKLANAN ÇEVRE SORUNLARI: VOLKANİZMA
Akıcı ve sıcak olan magmanın, levhaların hareketinden
dolayı yeryüzüne çıkmasına volkanizma denir.
Volkanik faaliyetler oluştukları yere göre ikiye ayrılır.
- Derinlik Volkanizması
- Yüzey Volkanizması
Bazı durumlarda magma yeryüzüne doğru yükselir ancak yüzeye
ulaşamaz. Bu durumda yer altında soğuyarak katılaşır. Magmanın yerkabuğunun
içine sokularak yavaş yavaş soğumasına derinlik volkanizması denir.
Yerkabuğunun tabakaları arasına kadar sokulan magma, yüzeye çıkmadan çeşitli
derinliklerde katılaşarak batolit, dayk, lakolit, sill gibi şekiller oluşturur.
Magmanın kırıklar boyunca yüzeye ulaşması durumuna yüzeysel
volkanizma denir. Yüzeysel volkanizmada lav akıntısı ve volkanik patlamalar
meydana gelirken volkan tüfü, lapilli ve volkan bombası gibi malzemeler de
yeryüzüne çıkar.
Yüzey volkanizması
sonucu oluşan yeryüzü şekillerine kaldera, krater, maar ve volkan
konileri örnek verilebilir.
VOLKAN ŞEKİLLERİ
Yerkürenin derinliklerinde bulunan magma, yer kabuğundaki
kırık ve çatlaklardan yüzeye çıkarak o alanı şekillendirir. Volkanların
püskürttüğü malzemeler ve çıkan lavlar akış özelliklerine bağlı olarak çeşitli
volkan şekilleri ortaya çıkar.
1.
Kalkan Volkanlar: Doğadaki en büyük volkanlardır. Tabanlarının
çapı genellikle 5 kilometreden fazladır. Yamaçları ise hafif eğimlidir. Ülkemizde ise kalkan volkana örnek Karacadağ'dır.
2.
Stratovolkanlar
(Tabakalı): Yüksek ve dik yamaçlara sahip koni biçimli volkanlardır. Patlama
sonucu açığa çıkan malzemelerin ve lav akıntılarının üst üste birikmesiyle
oluşurlar.
3.
Piroklastik
(Kül) Volkanlar: Patlama sırasında yeryüzüne püskürtülen volkan külü, volkan
kumu, lapilli, volkan bombası gibi çeşitli boyuttaki, katı maddelerin volkan
bacasının çevresine üst üstte yığılmaları ile oluşmuş volkanlardır.
PÜSKÜRME TİPLERİNE GÖRE VOLKANLAR
1.
PLİNİEN
TİPİ PÜSKÜRME: Canlılar için en tehlikeli olan volkanik patlama tipidir.
Patlamanın şiddeti ile açığa çıkan yoğun kül bulutu atmosferde 40 kilometre
yüksekliği aşabilir. Plinien tipi volkanik aktivitelerin en tipik özelliği
yoğun kül ve gaz çıkışıdır.
2.
VOLKANİEN
TİPİ PÜSKÜRME: Akıcılığı az, nötr bileşime sahip magmanın suya doyması ile
birlikte şiddetli patlama oluşturan volkanlardır. Volkanik bulut atmosferde çok
fazla yükselmez. Bu tip volkanların etrafında yoğun volkanik döküntü kayaçları
bulunur.
3.
PELE
TİPİ PÜSKÜRME: Pele tipi püskürmelerde magmanın su içeriği Plinien ve Volkanien
tipi püskürmeleri oluşturan magmalara göre daha azdır ve bol miktarda gaz, kül
ve lav açığa çıkar. Bu karışımın yoğun olması atmosferde dikey olarak
yükselmesine engel olur. Püsküren malzeme çoğunlukla volkanın yamacı boyunca
aşağı doğru akar.
4.
STROMBOLİ
TİPİ PÜSKÜRME: Bu tip volkanlar orta şiddette ve periyodik olarak püskürür.
Püskürmeleri ya kızgın lavların kraterden yamaç boyunca akması şeklinde ya da
iri volkanik malzemenin havaya fırlatılması şeklindedir.
5.
HAWAİİ
TİPİ PÜSKÜRME: Oldukça sakin, akıcılığı yüksek bazik bileşimli magmaların
oluşturduğu volkanlarda görülür. Volkanik bacalardan çıkan lavlar
kilometrelerce mesafe kat edebilir.
6.
İZLANDA
TİPİ PÜSKÜRME: Hawaii tipine benzer. Hawaii tipinden farkı, bazik bileşimli
magmanın çizgisel yarıklar boyunca dışarı çıkmasıdır. İzlanda tipi püskürme
bazalt platolarının ve kalkan şekilli volkanların oluşumunda etkilidir.
VOLKANİK
TEHLİKELER
Lav akışları aşırı derecede sıcak olduğu
için – 1.000-2.000 ° C arasında – ciddi yanıklara neden olabilir ve genellikle
bitki örtüsünü ve yapıları yakabilir. Bir havalandırma deliğinden akan
lav, aynı zamanda, yanan her şeyi ezebilecek veya gömebilecek muazzam miktarda
basınç yaratır.
Atmosfere enjekte edilen piroklastik
malzemenin küresel ve yerel sonuçları olabilir. Bir patlama bulutunun
hacmi yeterince büyük olduğunda ve bulut rüzgârla yeterince uzağa yayıldığında,
piroklastik malzeme aslında güneş ışığını engelleyebilir ve Dünya yüzeyinin
geçici olarak soğumasına neden olabilir. 1815’te Tambora Dağı’nın
patlamasının ardından, o kadar çok piroklastik malzeme Dünya atmosferine ulaştı
ve orada kaldı ki, küresel sıcaklıklar ortalama 0,5 ° C düştü. Bu, dünya
çapında aşırı hava olaylarına neden oldu ve 1816’nın ‘Yaz Olmadan Yıl’ olarak
bilinmesine yol açtı.
Yorumlar
Yorum Gönder